Kafatası kemiklerini aylarca karnında taşıdı

Kaza sonucu beyin kanaması geçiren Osman Yılmaz’ın kafatası kemikleri, beynindeki baskının azaltılması için karnının içine yerleştirildi. Aylar sonra Yılmaz’ın kemikleri, ameliyatla yerine konuldu. İstanbul’da bir restoranda çalışan Osman Yılmaz (48), 6 ay önce geçirdiği trafik kazası ile beyin kanaması geçirdi. Yapılan ilk müdahalenin hastaneye kaldırılan Yılmaz’ın kafasında, kazadan dolayı oluşan ödemin beyne baskı yapmasını önlemek için kafatası kemikleri geçici olarak çift taraflı çıkarıldı. Kafatası kemikleri, doku kaybı olmadan steril bir şekilde korunabilmesi için Yılmaz’ın karnının içine yerleştirildi. Ameliyattan sonra toparlanan Yılmaz, hastaneden yürüyerek çıktı. Yılmaz, geçireceği ikinci rekonstrüksiyon (onarım) ameliyatına dek evinde toparlanmayı düşünürken zamanla durumu kötüleşmeye başladı. KENDİ BAŞINA YÜRÜYEMEZ HALE GELDİ Ödemin yarattığı baskı giderilse de beyninde oluşan içe doğru çökme nedeniyle oluşan kafa içi basıncı beyin dokusuna zarar vermeye başladı. Vücut fonksiyonları bozulunca Yılmaz, kendi başına yürüyemez hale geldi. Yutkunması zayıflayınca ilaçlarını yutamaz oldu. ACİL AMELİYATA ALINDI Beyin Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Halil Olgün Peker,kendisine başvuran Yılmaz’ın filmlerini inceledi. Yılmaz acil ameliyata alındı, karnında taşıdığı kafatası kemikleri yerine yerleştirildi. Çöken beyin zarı genişletilerek kafa içi basıncının azalması sağlandı. Yılmaz, ameliyattan iki hafta sonra yürüyebilmeye ve konuşabilmeye başladı. BEYİN İÇERİYE DOĞRU GÖÇMÜŞ Dr. Peker, operasyona ilişkin olarak şu sözleri kaydetti: "Osman Bey, bize yaklaşık 3-4 hafta önce başvurdu. Yakını Tülay Hanım getirdi. Bir trafik kazası geçiriyor, önce çok ciddi bir beyin kanaması gelişiyor. Gittiği hastanede uzun süre yoğun bakımda kalıyor, bu beyin kanamasına bağlı olarak ve çok ciddi bir kafa içi basınç artışı durumu oluşuyor. Kafa içindeki basıncı düşürmek için, iki tarafta kafatası kemiğini alıyorlar ve karnına gömüyorlar. Yani beynin dışarıya doğru genişlemesine fırsat vermek için böyle bir ameliyat yapılıyor. Ama hastaneden çıktıktan sonra Osman Bey'in durumu sürekli kötüleşmeye başlamış. Hastaneden çıktığında yürüyebilen, yemek yiyebilen bir durumdayken, her geçen gün tersine gitmiş ve yemek dahi yiyemez olmuş. Yani o ameliyatla yapılmak istenen durumun tam tersi bir tablo gelişmiş. Beyin, dışarıya genişlemesi gerekirken, içeriye doğru çökmüş ve bu da beyinde çok ciddi baskı oluşturmuş. KAFATASINI ESKİ HALİNE GETİRMİŞ OLDUK İki taraflı kafatası kemiğini tekrar yerine koyup beyin zarının üstüne bir yama yaparak beynin dışarıya doğru genişlemesine imkan tanımış olduk. Kafatasında da tekrar bazı düzenlemeler yaparak, kranioplasti diyoruz buna, ameliyatla kafatasını tekrar eski haline getirmiş olduk. Artık konuşabiliyor, yemek yiyebiliyor, yürüyebiliyor. Bunların hiçbiri ameliyattan önce yoktu. Zamanla beyin kanaması geçirdiği dönemden bile önceki, sağlıklı haline geleceğini düşünüyoruz. YATAĞA BAĞIMLI OLMA SÜRECİNE DOĞRU GİDİYORDU” Kafatası kemiğini vücut koşullarında saklayabileceğimiz en önemli yerlerden birisi karında cilt altı bölgesi. Orada beslenmesi devam ediyor ve steril bir ortamda koruyabiliyoruz. Bir diğer bölge de yine hastanın kendi kafatasının üstünde başka bir deri altı bölgesi. Ya da uygun soğuk depolarda, uygun sterilizasyon koşullarında da kafatası kemiklerini saklayabiliyoruz ama en uygunu insanın kendi vücudu. Osman Bey 5-6 ay kadar taşımış oldu kendi kemik dokusunu. Tamamen yatağa bağımlı olma sürecine doğru gidiyordu bu ameliyattan önce. Çünkü beyninde çok ciddi baskı vardı. GEÇ KALSALARDI AMELİYATTAN FAYDA GÖREMEYECEKTİ Sağ olsun yakınları bunu anlamışlar ve bundan olabileceğini keşfetmişler. Bence onların bu dikkati de çok önemliydi. Çünkü biraz daha geç kalsalardı, bizim yapacağımız ameliyattan da fayda göremeyecekti büyük ihtimalle." GÜN GÜN KAFATASI İÇİNE DOĞRU ÇÖKMEYE BAŞLADI Yılmaz'ın kız kardeşi Tülay Biçer ise şu ifadeleri kullandı: "Beyin kanaması geçirdiğini söylediler ve acil bir ameliyata aldılar. 1 aya yakın yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra evde gayet iyiydi, tablosu gayet iyiydi. Biz rutin kontrollerine de götürüyorduk. Fakat bu durumunun nedeni hakkında hiçbir bilgimiz olmadığı için anlayamadık başta. Gün gün kafatası içine doğru çökmeye başladı. SU İÇMESİ BİLE KESİLDİ  Artık bütün yetilerini kaybediyordu. Konuşması, oturup kalkması, yürümesi, hatta su içmesi bile kesildi. Hayati fonksiyonları gittikçe düşüyordu. Bir tavsiye üzerine hocamızı bulduk. Artık tam yatalak olmak üzereyken yakaladığımızı söyledi bize. Acilen tekrar ameliyata alındı ve hocamız gerekli bütün tedavilerini yaptı. ÇOK ÇALIŞKAN BİR İNSANDI Ameliyatı olduğundan beri her geçen gün tekrar eski hayatına yavaş yavaş döndüğünü gözlemliyoruz. Tekrar yürümeye konuşabilmeye başladı. Çok aktif, çok çalışkan bir insandı kendisi. Tekrar çalışma hayatına dönmek istiyor bir an önce.