Polis, liderinin öğretmen olduğu silah kaçakçılığı çetesini çökertti

Adana polisi liderliğini öğretmenin yaptığı ve Türkiye genelinde silah satan kaçakçılık çetesini çökertirken aralarında öğretmenin de bulunduğu 4 zanlı tutuklandı. Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Organize Büro Amirliği ekipleri yaptıkları çalışmada, Adana merkezli Gaziantep, Hatay, Ordu ve Tokat illerinde silah kaçakçılığı yapan şahısların olduğunu belirledi. Polis savcılıktan alınan izinle 6 ay önce şahısları teknik ve fiziki olarak takip etmeye başladı. Yapılan takip sonucunda zanlıların il il gezerek Türkiye geneline tanesi 7 bin 500 ile 10 bin lira arasında silah satışı yaptığını tespit etti. Polis bu tespitler üzerine 27 Nisan günü Adana merkezli 5 ilde operasyon yaptı. Yapılan operasyonda 6 zanlı gözaltına alındı. Zanlıların ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ise 53 tabanca, 2 uzun namlulu silah ve bin 500 mermi ele geçirildi. Zanlılar emniyete getirilerek sorguya alındı. Yapılan sorguda detaylar ortaya çıktı. Çetenin kurdukları özel atölyelerde silah imalatı yaptığı ve çetenin liderliğini iş adamı F.H. ve öğretmen M.Ç.Y.’nin yaptığı ortaya çıktı. Buna göre; öğretmenlik yapan ve hala aktif görevde bulunan M.Ç.Y.’nin, aynı zamanda da bir ‘silah ustası’ olduğu öne sürüldü. Çetenin tüm işlerini de bu isim üzerinden yürüttüğü tespit edildi. M.Ç.Y.’nin, kurulan özel atölyelerde silah üretimi gerçekleştirip, arızalı ve bozuk silahları da yine bu atölyelerde tamir edip, tüm bu mühimmatın Türkiye’nin dört bir yanına pazarlanmasını sağladığı öğrenildi. Çetenin bir diğer lideri F.H.’nin, Gaziantep’in Islahiye ilçesinde akaryakıt istasyonu işleten, zengin bir işadamı olması dikkat çekti. Emniyette sorguya alınan zanlılar, silah ve mühimmat ticareti yaptıklarına yönelik suçlamaları kabul etmedi. Şüpheliler, “Silahları nereden buldunuz?” sorusuna da; “Silahı yolda bulup, eve getirdim” şeklinde yanıt vermesi de dikkat çekti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen F.H., M.Ç.Y., M.Ş. ve M.K. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, F.Ç. ve T.H. de ‘adli kontrol’ şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.