Şeker tüketimi hakkında yanlış bilinen doğrular

Şeker, sağlık ve fitness çevrelerinde her zaman bir tartışma kaynağı olmuştur. İyi mi kötü mü? Şeker tüketiminin vücudumuz üzerindeki etkisi hakkında sayısız görüş vardır. Aslında, geniş dolaşımda olan şekerle ilgili birkaç efsane var. Örneğin, şeker yemenin sizi şişmanlatabileceğini veya şeker hastalığına neden olabileceğini duymak yaygındır. Daha sık olarak, tatlı yemek dişlerinizi çürütür veya sağlığınız için kötü olduğu için bağışıklığınızı azaltır. Ama bunlar gerçekten doğru mu, yoksa sadece kulaktan dolma mı?Şekerin diş çürümesine, kalp hastalığına ve hatta obeziteye neden olduğunu gösteren önemli kanıtlar vardır. Çoğumuz normal miktarda şeker tükettikten sonra bile suçluluk duyma eğilimindeyiz. Gerçek şu ki, şeker sadece aşırı miktarlarda kötüdür. Şekerin diyetten tamamen çıkarılması gerektiğini düşünen insanlar aslında yanılıyorlar. Şekerle ilgili temizlenmesi gereken bazı yanlış anlamalar vardır.Şeker, normal bir diyetin parçası olarak normal miktarlarda tüketildiğinde zararlı değildir. Size ne söylenmiş olursa olsun, arada tatlı kaçamaklar sorun değildir. Her şeyin fazlasının zararlı olduğunu unutmadan, şeker hakkında doğru bilinen yanlışları öğrenmeye ne dersiniz?Bu aslında doğrudur. Sizi şişmanlatan şeker değil, aşırı yemedir. Bir vücudun ağırlığı, şeker alımından ziyade tüketilen kalori miktarına bağlıdır. Bu nedenle, vücudunuza fazladan protein, karbonhidrat veya yağ şeklinde olsun, fazla enerji verirseniz, aşırı kilo alma şansınız açıkça artacaktır. Dengeyi koruduğunuz sürece şekerli yiyecekler dahil her şeyi yiyebilirsiniz.Vücudunuz, sık egzersiz yapmanız ve fazla kilolu olmamanız koşuluyla basit şekerleri kolayca emebilir. Düzenli egzersiz yapmıyorsanız ve kilolu olanlardansanız şekerli gıdalardan uzak durmayı düşünmelisiniz. Ara sıra gerekenden biraz daha fazla şeker yerseniz şeker hastalığına yakalanabilirsiniz. Sağlığınıza zarar verebileceğinden, hiçbir şeyin fazlasının iyi olmadığını hatırlamak önemlidir. Vücut genellikle fazla şekeri daha sonra kullanmak üzere yağ şeklinde depolar.Şeker, ilaçlar gibi bağımlılık yapmaz. Tek yaptığı, iyi hissetmenizi ve birlikte fazladan enerjik olmanızı sağlamaktır. Belirtilen miktardan fazlasını tüketmediğiniz sürece şekerin bağımlılık yaptığına dair hiçbir kanıt yoktur. Günlük en fazla tüketilmesi gereken miktar ise; kadınlar için 6 çay kaşığı, erkekler için 8 çay kaşığıdır.Vücut söz konusu olduğunda, ister beyaz şeker, ister esmer şeker veya bal olsun, glikoza dönüşecek olan şekerdir. Hepsi vücuda enerji veren farklı karbonhidrat formlarıdır. Ve her şeker türünün kendi avantajları ve dezavantajları olsa da, birini diğerinin yerine koymak hiçbir fayda sağlamayacaktır. Bununla birlikte, stevia, günlük diyetinizde benimseyebileceğiniz, doğal olarak oluşan sıfır kalorili bir şeker şeklidir.Diyabet, öncelikle pankreasta insülin üretmekten sorumlu hücreler hasar gördüğünde ortaya çıkan bir otoimmün bozukluktur. Bu genellikle vücudun bağışıklık sistemindeki bazı arızaların bir sonucudur. Diyabetin şeker alımınızla hiçbir ilgisi yoktur ve aşırı kilolu veya obezseniz hastalığı geliştirmeniz olasıdır. Çünkü vücutta biriken fazla yağ insülin direncine neden olabilir. Bu nedenle, normal olarak kabul edilenden daha ağırsanız, şeker yemek dolaylı olarak tip 2 diyabete yol açabilir. Sonuç olarak, çok az veya hiç fiziksel egzersiz yapmadan şekerli ve kalorili bir diyet yerseniz, diyabet ve obezite dahil olmak üzere sayısız rahatsızlığa karşı savunmasız olacaksınız.Popüler inanışın aksine, şeker diş boşluklarının arkasındaki temel neden değildir. Diş minesini aşındıran asitli yiyecek ve içeceklerden dolayı çürükler oluşur. Şekerin bu kadar olumsuz bir ışık altında bırakılmasının ana nedeni, sağlıksız ama lezzetli tüm yiyeceklerde her yerde bulunan doğasından kaynaklanmaktadır. Çürüklere neden olan şeker değil, ağızdaki çeşitli gıda türlerinin azalmayan karışımıdır.